Zihinsel ve fiziksel tükenme, isteksizlik durumu olarak da tarif edilen tükenmişlik sendromu, herkesin yaşayabileceği bir durum haline geldi. İş hayatında karşılaşılan zorluklar ve çocukların kendini aile içinde kabul ettirememesi kişinin tükenmişlik sendromuna girmesine sebep olabiliyor.
Tükenmişlik sendromunun, iş hayatıyla ortaya çıkan bir olgu olduğunu söyleyen Uzman Psikolog Emrah Yakut, bunun ev hanımlarında ve hatta çocuklarda da sıklıkla görüldüğünü ifade etti. Yakut, “Tükenmişlik sendromu görülen kişiler kendilerine yüksek başarı standartları koyuyor ve gerçekleşmediğinde ise büyük bir umutsuzluğa düşüyorlar. Kendilerini başarısız görüyorlar. İş hayatında çok çaba sarf etmesi ve emek vermesine rağmen sonuç alamayan ve çabalamayı bırakan kişiler genelde tükenmişlik sendromuna giriyor. Ev hanımları da çocuk bakımı ve genel yaşantısıyla ilgili sosyal çevreden uzaklaşabiliyor. Bu da onları isteksiz hale getirebiliyor” ifadelerini kullandı.
‘DEPRESYONDAN BİR ÖNCEKİ DURUM TÜKENMİŞLİK SENDORUMU’DUR’
Tükenmişlik sendromunun depresyondan bir önceki evre olduğunu belirten Uzman Psikolog Emrah Yakut, bu durumun destek alınmaması halinde insanı depresyon ve kaygı bozukluğuna sürükleyebileceğini vurguladı. Tükenmişlik sendromunun erken yaş çocuklarda da görülebildiğini anlatan Yakut, kendisini ailesine kabul ettiremeyen çocukların bu sendroma girdiğini kaydetti.
TEDAVİ SÜRECİ VE İLERLEME
Tükenmişlik sendromunun tedavisinin terapi desteğiyle olabildiğini anlatan Psikolog Yakut, bu kişinin hoşlandığı aktivitelere yönlendirilmesi ve kendisi ile sosyal çevresine zaman ayırmasını telkin etmek gerektiğini söyledi. Yakut, kişinin zevk aldığı etkinliklerle meşgul olmasının tükenmişlik sendromu seviyesini düşürdüğünü ifade etti.
